cinlersitesi.blogspot.com

Abdulhay Hazretleri (rahmetullahi aleyh) kitabı Senedül Mukadderat kitabının bir bölümünde Evinin bir bölümünü tamir ederken Başından geçen bir havadisi bize Şöyle Naklediyor. -Değerli zevcem Fatma evimizin duvarlarının çok kötü durumda olduğunu,duvarlarımızda koca koca delikler olduğunu ve benim bunları kapatıp duvarı sağlamlaştırmam gerektirdiğini tenbihledi.Bende Bir perşembe günü Başladım bu ricasını yerine getirmeye.Önce taş ve çamurla delikleri kapattım.Ardından duvarın tamamını yeniden çamurla sıvadım.İşim gece karanlığına kadar sürdü. İşim bitip tam eve girerken yaptığım duvarın dibinde duran bir genç gözüme göründü.Şaşkın bir şekilde bana bakıyor ve bilmediğim bir lisanda birşeyler söylüyordu.Zevcemde bu yabancıyı görünce ona elle ikazda bulunup eve girmesini tembihledim.Sonra bu gençin yanına Allahın selamı ile yaklaştım.O da bana karşılık verdi. Gencin halinde bir gariplik hali vardı.Adını ve bu hanın yanında ne işi olduğunu sordum. O da: "Bizi neden kovuyorsun biz sana

            Cinlerde biz insanlar gibi sosyal hayatlara sahiptirler. yeniden bizler gibi doğma, üreme, büyüme ve can vermek gibi niteliklere sahiptirler. onlarında arkadaş çevrerisi, aile bağları, akrabalıkları vardır. yerler, alınır, gezerler. bir insan nasıl ki ailesini alıp akraba ziyaretine, gezmeye, yada arkadaş topluluğuna gidiyorlarsa cinlerde aynısını yapıyorlar. evet belki kahvehanede okey oynamak, sinemaya gitmek, yada opera izlemek gibi aktiviteler olmasada düğünlerde, sohbet dergahlarında, sufliler için ayin ortamlarında bir araya gelirler. yada bunu daha geniş açmak gerekirse cinlerinde aktiviteleri vardır. bunu gerçekleştirdikleri yerlerden biride '' mahrami zü '' isimli bir alanda olur. burada bir çok cin toplanır kendilerine has oyunlar oynarlar. örneğin bunlardan bazılarını sayalım. 1. kedi gözü. 2. kaptı kaçtı. 3. serden geldi. gibi ilginç oyunları vardır ki bizim oynadığımız kimi oyunlara benzerler. ayrı olarak ata sporumuz olan güreşide yaparlar. anc

İlk olarak gayri-müslim, suflileri ele alalım. Sufliler yeniden kendi içlerinde gruplara ayrılırlar. İnançları olanlar olmayanlar vardır.  Ancak inançtan kastım dini değildir. Yalnızca anane ve alışkanlık edindikleri belli göreneklerden söz ediyorum. Bir grup sufli cinler yeniden kendi evveliyatlarıyla ilgili belli ay ve günlerde kutlamalar yaparlar.  Nedir bunlar?  1. Mahlin muhsif  2. Rabiyesin-i ahlit  3. Kafirin menhümin.  Evet bu 3 ibare görenek haline gelmiş uygulama her sene kendi aralarında kutlanır. Yanlız burda çok ehemmiyetli bir konu vardır. Bilhassa Rabiyesin-i ahlit kutlamaları onların zafer olarak gördüğü bir kutlamadır ve katiyen kalabalık içinde kutlanmaz. Olası mevki herkesten uzakta kutlanır ve müslümanlardan olabildikleri kadar uzaklarda kutlanır.  Eğer buna bir müslüman cin tanık olsa muhtemelen savaş sebebi olur. Sufli cinlerde paskalya, noel, yada cadılar bayramı diye kutlamalar olmaz. Tek kutladıkları bu yukarıda saymış olduğum 3 kutlamadan ibarettir. Yine cinle

Cinlerin de biz insanlar gibi üredikleri hepinizin malumu. Ancak hemen hemen kimse nasıl ve ne şekilde gerçekleştiğini bilmemektedir. Kuşkusuz insanların cinsel münasebetleri ile ilişkilendirmek ve benzetme yapmak olasıdır.  Bir takım kesimlerde cinlerin enerjiden ibaret oldukları için cinsel bir münasebet yaşayamayacağını öne sürenler vardır. Ama bir enerjiden ibaret olsalar da kendi aralarında biz insanların yapabildiği, dokunabildiği, ve tadabildiği şekillerde yaşarlar.  Cinlerin cinsel uzuvları olduğu bir gerçektir. Ve bu sayede bu birleşmeyi bitirebilirler. Her ne şekilde olursa olsun ALLAH-u alem dilemedikçe bu birleşmeden evlat sahibi olmak . Ancak boyut farklılığından dolayı insanlardan gebe kalanlar normal koşullarda 9 ay 10 gün gibi bir müddette çocuk sahibi olurken cinlerde bu müddet bir kaç aydan ibarettir. Cinlerin boyutları doğum yapmalarına mani değildir. Başka bir deyişle 30 santimetre boyunda da olsa yeniden üreyebilirler. İnsanlar ile aralarındaki münasebetlerde bir c

KARADEDELER Karadedeler ismi aslında bir sıfattır. Yani bazı bölgelerde genelde ihtiyar kesimin kullandığı sıfatlardan biridir. Gerçek isimleri davet niteliği taşıdığından söylemeyi uygun bulmuyorum. Bizler yine onlara karadede olarak hitap edelim. Bu varlıklar diğer hiç bir cin türüne benzemezler. Benzememekten kastım şekil olarak değil yaşam tarzı ve sahip oldukları etkilerden dolayıdır. Bu varlıklar her iki boyutu çok rahat kullanabilen ve nesnel olarak en uzun süre kalabilen ve bu sürede aktif olabilen varlıklardır. Yaşam alanları olarak insanların çok az olduğu ve kırsal bölgelerdir. Bölge olarak Mardin, Çanakkale, Malatya, Kırıkkale, Ağrı, Erzincan, ve Bingöl civarlarında barınırlar. Geçtiğimiz senelerde ortalama sayıları 1628 olan bu varlıkların bu sene itibarı ile tam olarak sayıları 2104 olarak arttmıştır. Bu varlıklar genelde toplu olarak hareket ederler ve asla başka bir kavme tek başına saldırmazlar. Genel olarak hiç bir kavme saldırmak gibi eylemleri olmasada gerektiğinde

1.TIP ALANINDA KABUS Kabus, uyanıldığında kol ve bacakların felç olmuş gibi hareket etmemesidir. Çoğunlukla düş sonrası olur. [1]  İzole uyku paralizileri (uyku felci) de tecrübe et bu vaziyetler, sıklıkla uykudan uyanma vaziyetlerinde izlenir. Hasta uyanıktır, ancak hiç bir yerini kıpırdatamaz, sanki felç olmuş veyahut soluk almayacakmış duygusu içindedir. Hasta için çok ürkütücü olan bu vaziyet, 10-20 saniye kadar devam edip kendi kendine biter veyahut dışarıdan bir kişinin hastaya dokunması nöbeti sonlandırır. [2] Kabusun diğer bir istikameti ise; kişinin gece uykusunda korkulu düşler görerek uyanması denilen bir uyku bozukluğu olmasıdır. [3] Kabusun kolay bir uyku hastalığı olduğunu belirten Denizli Devlet Hastanesi Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Okan Bölükbaşı, bu konu ile ilgili şöyle diyor: «Kabus, uykuya daldıktan bir müddet sonra iblisin gelip göğse oturması boğazınızı sıkması nefes alamama hiçbir yerinizi oynatamama bağıramama yardım isteyememe şeklinde tarif edilen müthiş bir dehş